Haber

12. Kalkınma Planı TBMM Genel Kurulunda

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, hukukun üstünlüğünü ve insan haklarını güvence altına alan, daha liberal, katılımcı ve kapsayıcı bir sivil anayasanın hazırlanmasının 12. Kalkınma Planı döneminin öncelikli hedefleri arasında yer aldığını belirtti.

Yılmaz, 12. Kalkınma Planı’nın TBMM Genel Kurulu’ndaki sunumunda, Plan döneminde gençlerin karar alma süreçlerine katılımının destekleneceğini, çok taraflı çalışmaların bağımlılıkla sürdürüleceğini belirtti.

Engelliliğin önlenmesi ve en aza indirilmesi için çalışmalar yapılacağını belirten Yılmaz, engellilerin tüm sosyal aktivitelere en rahat şekilde ulaşabilmesi için eğitimden istihdama kadar bugüne kadar uygulanan politikaların devam ettirileceğini ve daha da güçlü bir şekilde önceliklendirileceğini belirtti. Yılmaz, engelli bireylerin kültürel faaliyetlere katılımı ve sporFaaliyetlere katılımı teşvik edecek tedbirlerin alınacağını söyledi.

Kentsel tasarımların, imar planlarının, toplu konut ve kamu binalarının kentin peyzajına, dokusuna, estetiğine ve kimliğine katkı sağlayacağını, kentsel dönüşüm uygulamalarının kültürel kimlik ve yapıya uyumlu olacağını belirten Yılmaz, diğer taraftan şunları kaydetti: Türkçe, dünyada hayatın her alanında yaygın ve geçerli bir dil haline gelecektir. Sahada doğru kullanımının destekleneceğini kaydetti.

Fikri mülkiyet haklarının korunacağını belirten Yılmaz, Türk sinemasının dünyaca tanınan bir marka haline gelmesi için sinema sektörünün gelişmesi sağlanarak uluslararası rekabet gücünün artırılacağını belirtti. Cevdet Yılmaz ise çocukların sporun her alanına yönlendirilmesi ve sporun bir endüstri olarak gelişmesi için gerekli tedbirlerin alınacağını belirtti.

Sosyal yardımların aile odaklı yaklaşım çerçevesinde kişi başına baz geliri güvence altına alacak, mükerrerliği önleyecek, işgücüne katılımı engellemeyecek entegre bir yapıda yeniden yapılandırılacağını ve yoksulluğun tüm boyutlarıyla ele alınacağını vurgulayan Yılmaz, “12. Kalkınma Planı döneminde ekonomik büyümenin yaratacağı gelirin, topluma adil dağılımının sağlanması ve gelir dağılımı eşitsizliklerinin daha da azaltılması yönünde politikalarımız uygulanacaktır.” dedi.

Yılmaz, Türkiye nüfusunun giderek yaşlandığı gerçeğinin kabul edilmesi gerektiğini belirterek, bu yıl 65 yaş üstü nüfusun toplam nüfus içindeki payının yüzde 10’u aştığına dikkat çekti.

Bu bağlamda yaşlılık politikalarının önemine dikkat çeken Yılmaz, Plan döneminde yaşlılara aktif ve sağlıklı yaşlanma için sunulan sağlık ve bakım hizmetlerinin etkinliğinin ve kalitesinin artırılacağını söyledi. Yılmaz, “Yaşlıların sağlık kuruluşuna gitmesini gerektirmeyen düzenli takip sistemleri oluşturulacak, ‘telebakım’ ve ‘telesağlık’ hizmetleri yaygınlaştırılacak. Güçlenen yaşlılarımızın sağlıklı yaşaması için etkin politikalar uygulayacağız. Onların bilgi, deneyim ve kültürel birikimleriyle kuşaklararası bağımız sosyal dışlanmadan etkilenmez.” söz konusu.

“Afet yönetimi politikaları tüm sektörlere dahil edildi”

Başkan Yardımcısı Yılmaz, dünya genelindeki çatışma ve krizlerin ciddi bir göç sorununa yol açtığını, Türkiye’nin de bu göç sorunundan en çok etkilenen ülkeler arasında yer aldığını belirterek, şöyle konuştu:

“12. Kalkınma Planı döneminde değişen ihtiyaç ve kurallara göre bütüncül, özgün, yenilenebilir, aktif ve sürdürülebilir bir göç yönetimi sağlayarak sistematik olmayan göçün önlenmesini hedefliyoruz. Ülkemizde geçici koruma ve uluslararası koruma kapsamındaki bireylerin adaptasyonu Sistemsiz göçle “Etkin çalışmalar yapılacak ve yabancıların gönüllü geri dönüşleri sağlanacak, sistemsiz göçle mücadelede kaynak ülkelerde ve sınırlarımızda önleyici tedbirleri etkin bir şekilde uygulayacağız” “

Kahramanmaraş merkezli depremlerin Cumhuriyet tarihi boyunca en etkili depremler olarak kayıtlara geçtiğini vurgulayan Yılmaz, Plan’da afetlerle mücadelenin ana öncelik ve ana eksenlerden biri olarak yer aldığını anlattı.

Yılmaz, “Bu kapsamda ‘Afete Dayanıklı Yaşam Alanları’ kapsamında yerleşim yerlerinin ve toplumun afetlere karşı dayanıklılığının artırılması, afet risklerinin ve kayıpların azaltılması, can ve mal kayıplarının azaltılması amaçlanıyor. taban düzeyini, mümkünse sıfır düzeyine indirmek ve bu sayede tüm toplumda farkındalığı artırmak.Bununla birlikte “afet yönetimine ilişkin politikalar tüm kesimlerde yer alıyor.” değerlendirmesinde bulundu.

Kentleşme, nüfus artışı, yenilenme ve afetlerden kaynaklanan konut ihtiyacının arz ve talep istikrarını dikkate alarak karşılanmasını temel politika olarak benimsediklerini belirten Yılmaz, üretimle birlikte sosyal konut projelerini daha üst seviyelere çıkarmayı hedeflediklerini söyledi. Depremde yıkılan evlerin ve kentsel dönüşümde büyük bir atılım öngördüklerini ve tüm bu çalışmalar sonucunda Türkiye’de konut arzının çok daha farklı seviyelere ulaşmasını beklediklerini söyledi.

“Adalet sadece mülkiyetin değil kalkınmanın da temelidir”

Cevdet Yılmaz, Plan döneminde sürdürülebilir kırsal kalkınma anlayışıyla kırsal yaşam kalitesini yükseltmeye devam edeceklerini, KÖYDES gibi projeleri etkin bir şekilde uygulamaya devam edeceklerini belirtti.

Adaletin sadece mülkiyetin değil kalkınmanın da temeli olduğunun altını çizen Yılmaz, şöyle devam etti:

“12. Kalkınma Planı döneminde de hızlı, öngörülebilir, adil, şeffaf, hesap verebilir, erişilebilir, temel hak ve özgürlükleri koruyan, hak ihlalleriyle etkin mücadele eden, sağlıklı ve insan odaklı bir yönetim anlayışı adalet sisteminin temeli olmaya devam edecektir. Plan döneminde hukukun üstünlüğünü ve insan haklarını güvence altına alan, daha liberal, katılımcı ve kapsayıcı bir sivil anayasanın hazırlanması öncelikli hedeflerimiz arasındadır.Hukuk devleti ve hukukun üstünlüğünün gerekleri doğrultusunda yargı süreçleri Adil, hızlı ve etkili, öngörülebilir, adalete erişim kolaylaşır ve adalet sistemine erişim sağlanır.İnsanlara olan güveni daha da artırmak temel hedeflerimizden biridir.Bir ülkede güven yoksa, insanlar güvenmiyorsa güvende hissetmek, güvenliğin tüm boyutlarını hukukun üstünlüğü ve hukukun üstünlüğü çerçevesinde ele alarak, huzur ve güven ortamının sürdürülebilirliğini sağlamak temel önceliklerimiz arasındadır. O ülkede kalkınma ve ilerleme bekleyemezsiniz. Bir yanda etkin işleyen bir adalet sistemi, temel hak ve özgürlükler; Öte yandan tüm terör örgütlerine karşı güçlendirilmiş bir güvenlik ortamı da kalkınmamız için şarttır.”

Yılmaz, kurallara dayalı uluslararası sistemin ve bu sistemin merkezinde yer alan Birleşmiş Milletler’in, yaşanan insani trajedilere etkili çözümler üretemediğini belirterek, “Türkiye, küresel yönetişimde reform yapmaya ve daha adil bir küresel yönetim sistemi oluşturmaya yönelik çabalarını sürdürecek.” Bölgemizde yaşananlar hiçbirimizin tahammül edemeyeceği boyutlarda ihlalleri içermektedir.” “Gerginliğin azaltılması, ateşkesin sağlanması ve çatışmalarda uzun vadeli, kalıcı barışın sağlanması için çabalarımızı sürdüreceğiz. Tarihsel bilgi birikimimiz ve kalkınma tecrübemiz ışığında birlikte kalkınma unsuruna odaklanarak devam edeceğiz.” dedi.

Türkiye’nin her türlü kalkınma iş birliğini yürüteceğine işaret eden Yılmaz, “Binde 7 oranında resmi kalkınma yardımı sağlayan bir ülke olarak dünyanın önde gelen ülkelerinden biriyiz. Bu konuda Dünya standartlarının üzerinde bir performans.” dedi.

“Plan bir anlamda Türkiye’nin sağduyusudur.”

Cevdet Yılmaz, AB ile ilişkileri sürdürmeye devam edeceklerine dikkat çekerek, “Maalesef kendi dar ulusal hesaplarıyla katılım sürecini engellemeye çalışan ülkeler var. Tam tersine her türlü girişimi yapmaya devam edecekler. Avrupa Birliği ile özellikle Gümrük Birliği’nin güncellenmesi ve vize kolaylığının sağlanması ülkemizin yararına olacak çalışmalardır.” Yapacağız.” dedi.

Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin, yürütmenin etkin ve hızlı karar alma mekanizmaları aracılığıyla 12. Kalkınma Planı’nın etkin bir şekilde uygulanmasını amaçladığını anlatan Yılmaz, hükümet ve kalkınma planının süresinin 5 yıl olduğunu, bunun da kalkınma açısından önemli olduğunu vurguladı. Planın “siyasi mülkiyeti”. Yılmaz ise Strateji ve Bütçe Başkanlığı’nın Plan’a ilişkin teknik düzeyde etkin bir izleme mekanizması kuracağını, Plan’ın uygulanmasının her yıl raporlanacağını belirtti.

Gazi Mustafa Kemal Atatürk, İzmir İktisat Kongresi’nde şunları söyledi: “Siyasi ve askeri zaferler ne kadar büyük olursa olsun, ekonomik zaferlerle taçlandırılamazsa, ortaya çıkan zafer kalıcı olmayacaktır.” Sözlerini hatırlatan Yılmaz, siyasi ve askeri zaferler ne kadar büyük olursa olsun, ekonomik ve sosyal kalkınma perspektifiyle pekiştirilmezse ne tam bağımsızlığı, ne de vatandaşların hak ettiği refahı sağlayabileceğini vurguladı.

12. Kalkınma Planı’nın hazırlanmasında binlerce kişinin emeği olduğunu belirten Yılmaz, “Bu Plan bir anlamda Türkiye’nin ortak aklı ve birikimidir. Bunda emeği geçen herkese teşekkür ediyorum.” söz konusu.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a, Türkiye Yüzyılı vizyonuyla süreç boyunca sağladığı perspektif ve destekten dolayı şükranlarını sunan Cevdet Yılmaz, 12. Kalkınma Planı’nın ülkeye ve millete hayırlı olmasını diledi.

(Bitti)

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu