Haber

İçişleri Bakanı Soylu, Türkiye Ulusal Risk Kalkanı Toplantısı’nın kapanışında konuştu.

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Kahramanmaraş’ta yaşanan depremlerin büyük bir felaket olduğunu belirterek, “Ama Türkiye’nin bunu kaldıracak gücü ve kapasitesi var. Bu tablo ve bu tablonun arkasındaki tüm süreçler seferberlik teşkil ettiği anda bizim de gücümüz ve gücümüz var. kurtarmak için.” söz konusu.

Dolmabahçe Ofisi’nde düzenlenen Türkiye Ulusal Risk Kalkanı Toplantısı’nın kapanışında konuşan Soylu, saat 04.17’de bölgede meydana gelen depremin ardından saat 04.20 veya 04.21’de Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı aradığını söyledi.

Depremi ilk önce Osmaniye, Kahramanmaraş veya Gaziantep civarlarında olarak değerlendirdiklerini ifade eden Soylu, Pazarcık depremi olduğu bilgisine ulaştıklarını belirterek, “1-2 dakika sonra tekrar Cumhurbaşkanımızı arayıp haber verdik. tüm arkadaşlarımızla, Cumhurbaşkanı Yardımcımızla, tüm bakanlarımızla birlikte AFAD genel merkezine ulaştık.” söz konusu.

Önceki planlar hakkında bilgi veren Soylu, Türkiye Afet Müdahale Planının işleyen ve sürekli güncellenen bir plan olduğunu kaydetti.

Türkiye Afet Risk Azaltma Planı’nın normalde 2025’te tamamlanması gerektiğini belirten Soylu, “Buradaki birçok hocamızla birlikte çalıştık. Türkiye Afet Risk Azaltma Planı’na ilk başladığımız il Kahramanmaraş oldu. ODTÜ Kahramanmaraş’ta, Türkiye’de bitirmek zorundayız’ ‘Çünkü bütün iller kendilerine göre böyle bir yol haritasına ve risk azaltma haritasına sahip olmalı’ dedik. 2022 Ocak ayının prestijiyle Türkiye’nin Afet Riskini Azaltma Planı Türkiye’de bir defa tamamlandı ama bu bitmiş bir plan değil, canlı bir plan. Devam etmesi gereken bir plan.” dedi.

“Geçen yıl 1100 kişiyi AFAD’a kazandırdık”

Geçen yıl 1100 kişiyi AFAD’a aldıklarını kaydeden Soylu, bunların 800’ünü ilgili afet bölümlerinin mezunlarından aldıklarını, geçen yıl 112 Acil’e götürdükleri 1500 kişiden 1250’sini sadece çocuk ve gençlerin oluşturduğunu ifade etti. acil servisten mezun oldu.

Devletin afet öncesi, sırası ve sonrasında elinden gelen her şeyi ortaya çıkarmak için el birliğiyle çalıştığını vurgulayan Soylu, “Yine tüm bu süreçlerde bir eksiklik olur mu? Tabii çünkü bu depremi yeniden tanımlayayım. beyin sarsıntısı muhtemelen eksik tarif anlamına gelir.Bu büyük bir felaket yani bu süreçte gördüğümüz tüm taraflarla büyük bir felaket ama Türkiye’nin bunu toparlayabilecek gücü ve kapasitesi var.Bu tablo biter bitmez. ve bu tablonun arkasındaki tüm süreçler bir seferberlik oluşturuyor, onu geri kazanma kabiliyetimiz var. dedi.

Her depremin, her afetin kendine has bir süreci olduğunu vurgulayan Soylu, şunları kaydetti:

“Yenilenme fırsatı, yenilenme fırsatını doğurur. Türkiye, bu kişi başı gelir seviyesinde, yani 10 bin dolar düzeyinde, geleceğini çok daha doğru planlayarak bu yenilenme fırsatını ve yenilenme fırsatını hayata geçirecektir. Herkesin ihtiyaç duyduğu bir dönemde.Ya da sandalyesini kenara çekip seyredebileceği bir dönem.Bu belki de bizden sonraki nesillere ve bu ülkeye karşı en büyük sorumluluklarımızdan biri.Tarihi eserlerimizi kaybettik.Demografik olarak şehirlerimiz endişeli. Hep birlikte geleceğimiz için böyle bir miras bırakmamalıyız. Çalışmalıyız. Bu masanın etrafındaki ve arkasındaki tüm tecrübeleri Türkiye’nin geleceğine yansıtmak için çaba sarf etmeliyiz.”

“Türkiye bu 25-26 günde gücünü gösterdi”

Türkiye’nin bu 25-26 günde gücünü gösterdiğini belirten Soylu, “Desteğin yanı sıra uluslararası arenadan alabildiği tüm beceri ve bilgileri aldı ve orada durmadı. Uluslararası yardıma gittik. 05.30 Bir keresinde Türkiye’ye uluslararası yardımı en kısa sürede ulaştırabildik ve bunu da yapabildik.” terimleri kullandı.

Son dönemde arama kurtarma sürecine takıldıklarını ve bu konuda çok çalıştıklarını kaydeden Soylu, “Türkiye’de jandarma arama kurtarma diye bir şey yoktu, profesyonel bir jandarma arama kurtarma ekibi vardı. kuruldu.Türkiye’de polis arama kurtarma ekibi yoktu.Polis arama kurtarma ekipleri vardı.Binlerce arama kurtarma elemanı yetiştirdik.Onlarca sivil toplum kuruluşunu akredite ettik.Türkiye sadece değil birçok çalışma getirdi. 1999 sonrası dönemde Van depremi ve Simav depremindeki tecrübesiyle arama kurtarmanın yanı sıra besleme ve ambar işletmeciliği de yapmaktadır.” dedi.

“Deprem hepimizi üzdü ama sorumluluğu da var”

İçişleri Bakanı Soylu sözlerini şöyle tamamladı:

“Deprem hepimizi derinden üzdü ama aynı zamanda sorumluluğu da var. Orada yaşayan insanların o şehirlere geri dönerek yaşamlarını canlı bir şekilde sürdürmelerini sağlama sorumluluğumuz da var. Yıkılan tarihi eserlerimiz. Anıtlarımız, yıkılan sanayi sitelerimiz, hayatını kaybeden insanlarımız, hatıralarımız Bu müktesebatı canlandırmak zorundayız. Ülkemizde, milletimizde ve devletimizde bu müktesebat var. Türkiye’nin seferberlik yaptığına ve belli bir noktaya getirdiğine inanıyorum. Bugün yeni bir seferberlik ile Türkiye farklı bir yolculuğa çıkacak, gelecek nesiller için daha dayanıklı şehirler ve afetlere karşı dayanıklı bir toplum yaratabilecek bir toplum yaratacaktır.Bu anlayışı hep birlikte sergileyeceğiz. birbirimize güvenelim.Birbirimize güvenelim ve milletimiz ve gelecek nesillerimiz için birlikte güçlü bir gelecek yaratma fırsatına sahip olalım.Aslında o bir rota ortaya koydu.”

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu